Ana içeriğe atla













Black/Siyah


Yönetmen: SANJAY LEELA BHANSALI
Oyuncular: Amitabh Bachchan (Debraj Sahai), Rani Mukherjee (Michelle McNally)
Dil: Hintçe
Tür: Dram
Süre:119 Dk.
Yıl: 2005

Sinema dünyası, kendisine ait birçok olumlu-olumsuz materyal ve değerleri içinde barındıran bir sektör. Herkesin kendi algı ve değer yargılarına göre benimseyeceği/istifade edeceği bir alan… Kimileri hala öcü-böcü gibi baksa da, yabana atılamayacak kadar güçlü etkisiyle, insanları kendisine bağlayan/yönlendiren ve eğiten bir alana sahip. Sinemayı yok sayanlardan olmak niyetinde değilim. Olması gereken düzeyde ilgi alanına dâhil edilebileceğini ve muhafazakâr kesiminde/İslami camianın da yararlanma noktasında bir bakış açısı geliştirmesi gerektiğini düşünüyorum.

Böyle küçük bir girizgâhtan sonra, sizlerle paylaşmayı kendime vazife addettiğim bir filmi tanıtmak isterim. İzlediğinizde pişman olmayacağınız bir yapıt: “BLACK”

Dünyası “Black” (Karanlık-Siyah) olan, görmeyen, duymayan ve ailesinin anlamadığı bir kızın, gönül ve fikir dünyasının Debraj Sahai tarafından, sözcüklerden oluşturulmuş bir kanat takarak, ışığa ulaştırmasının ilginç hikâyesidir.

“Black”, kendini engelli bir kıza adayan fedakâr bir öğretmen ve öğretmeni sayesinde hayatın “abece”sini öğrenen bir kızın hikâyesinin konu edildiği, azmin ve sevginin ne gibi mucizeler meydana getirebileceğini anlatan müthiş bir yapıt… Film, içinde kaybolacağınız ve sizi farklı duygu hissiyatı içinde yüzdürecek sahnelere sahip.
Debraj Sahai, kör ve sağır olan Michelle McNally’nin öğretmenidir. Onunla sekiz yaşında tanışır. Michelle McNally hırçın, kafası karışık ve hayatını sürdüremeyecek durumdadır. Dünyası “SİYAH”tır. Debraj, onu karanlık ve karmaşadan ışık ve umuda yönlendirir.

Light (Işık)’a âşık bir adamın, ‘Siyah’lar içinde boğulan Michelle’e, ısrarla ışığa doğru yürümesini öğretmesi ve ‘Siyah’ın anlamını yeniden bulmasını sağlaması…
Dram yönünün sömürülmeyip sadece ortaya konulduğu, hayatın ve sahip olduklarımızın değerini anlamamıza yardımcı olacak, hayatım boyunca izlediğim en etkili, en sürükleyici ve en izlenilesi filmlerden biriydi “Black”.
“Black” filmi, özgün konusu, duygu sömürüsünden uzak kurgusu, oyuncuları, görüntü kalitesi, her şeyiyle izlenmesi gereken büyüleyici ve sıra dışı bir dram. Çağımızda yaşanan müstehcen sahnelerden uzak, gerçekleri yansıtan, eğitici, müzikal olmayan, ama müziğiyle yüreğinizi delip geçen, arşivlik, çok kaliteli ve muhteşem bir yapım. Şunu net bir şekilde söyleyebilirim ki film, şimdiye dek gördüğüm en iyi sinematografilerden birine sahip. Bu açıdan filmin görüntü yönetmeni olan Ravi K. Chandran’ı, yürekten tebrik etmek gerekiyor.
Oyuncuların göstermiş oldukları performans ise ayrıca bir tebriği hak ediyor. Tabii oyuncuların dışında filmin kamera kullanımı, çekim açıları ve daha burada tek tek saymamın mümkün olmadığı birçok tekniği olağanüstü bir ustalıkla kullanan ve mükemmel diyaloglarıyla senaryoda da imzası bulunan yönetmen Sanjay Leela Bhansali’yi, filmin duruşuyla orantılı ve sade ama bir o kadar çarpıcı müzik kullanımı ile Monty’yi ve tüm ekibi tebrik etmek icap ediyor.
Bu yazıyı yazarken, beni bu filmle tanıştıran dostumu hayırla anıyor, başka kardeş ve dostlara bu filmi tanıtmayı bir görev biliyorum. Filmi internet ortamında bulmak mümkün ama, siz siz olun, bu filmin bir Dvd veya Dvix’ini bulup izleyin ve film arşivinizin en başköşesine yerleştirin.


İyi seyirler dilerim.
İbrahim AFACAN

i.afacan@hotmail.com

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sahabe Hatıraları

Sahabe Hatıraları, Elif Erdem, Hale Şahin ve Rukiye Aydoğdu Demir hanımefendilerin kaleminden çıkan ve sahabe efendilerimizin hayat hikâyelerine dair bize tablolar çizen/sunan bir kitap. Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) bizlere örnek ve önder olarak gönderilmiştir. Vahyin gelişinden, gözlerini bu dünyaya kapadığı ana kadar sözleri ve davranışlarıyla Ümmet-i Muhammed’e rehberlik etmiştir.  Efendimiz’in bu hayat serüveninde kendisinin yanı başında ve dizi dibinde birçok yol arkadaşı olmuş ve onlarla geçirdiği zaman dilimi içerisinde de tarih sayfalarına kaydedilen ve nesilden nesile aktarılan nice hatıralar var olagelmiştir. Sahabe efendilerimiz, vahyin ilk muhatapları olan ve bu vahyin tebliğcisi Nebi (s.a.v)’i “âdeta başlarına konan bir kuşu ürkütmemek istercesine” dinleyen, dinlediklerinin etkisiyle yürekleri imanla çarpan ve “Asr-ı Saadet” iklimine yelken açan kimseler olarak bizlere de örnek olan kişilerdir. Peygamberimiz (sav)’in terb...

TEKASÜR SURESİ

● TEKÂSÜR SÛRESİ ● ▼ MEALİ Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla… (Mal, mülk ve servette) Çoklukla övünmek, sizi 'tutkuyla oyalayıp, kendinizden geçirdi.' Öyle ki (bu,) mezarları ziyaretinize (kabre gidişinize, ölümünüze) kadar sürdü. Hayır; ileride bileceksiniz. Yine hayır; ileride bileceksiniz. Hayır; eğer siz kesin bir bilgiyle bilmiş olsaydınız, (böyle yapmazdınız.) Andolsun, o çılgınca yanan ateşi de elbette göreceksiniz. Sonra onu, gerçekten yakîn gözüyle (Ayne'l Yakîn) görmüş olacaksınız. Sonra o gün, nimetten sorguya çekileceksiniz .         GENEL BİLGİ Tekâsür suresi, Kur’an-ı Kerim’in 102. suresi olup, 8 ayetten oluşmaktadır. Mekki bir suredir. Kevser suresinden sonra, Maun suresinden önce inmiştir. İlk ayette geçen, Tekâsür kelimesi, sureye isim olmuştur. Elhâküm ve Makbûre isimleriyle de anılmıştır.        SEBEB-İ NÜZUL 1 - Yahudiler hakkında nazil old...

Uyanmak Üzere Olan Bir Adam

UYANMAK ÜZERE OLAN BİR ADAM Hasan Harmancı Büyüyenay Yayınları / Öykü/Hikâye / 103 Sh. Uyuyamış bir adam olarak yazıyorum “Uyanmak Üzere Olan Bir Adam” hakkında… Kulağımda Sedat Anar üstadın muhteşem performansıyla o güzelim santur sesi ve güftesi Niyazi Mısrî’ye ait olan ‘İnsan’ adlı parçası. “Kararmış gönlün ey gâfil, nasihat neylesin sana, Hâcerden katıdır kalbin, öğüt kâr etmeyen insan!” İşte bu insanın sebebiyetiyle ortaya çıkan koronavirüs günlerinin bir fiil devam ettiği zaman dilimlerinden geçiyoruz millet ve ümmet olarak yani bir fiil insanlık olarak... ‘Ne oldu? Ne olacak?’ ve benzeri soruların çokça sorulduğu zaman dilimlerinden geçiyoruz. ‘Bugün vefat sayısı düşmüş baksana’ dediğimiz zaman dilimlerinden… Bunu önceki günlerin ve dünyadaki vefat eden insanların çokluğuyla kıyas ederek ama aynı zamanda bir “can”ın, hangi “can”ların yüreğinden kopup gittiğini tam da kestiremeden söylediğimiz zamanlardan… ‘Vaka sayısı iyi ya, binin altına düşmüş’ dediğimiz za...